Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4.615,10 TL olmuştur.
DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 1.417 TL, YOKSULLUK SINIRI 4.615 TL MUTFAK ENFLASYONU AYLIK YÜZDE 0,82 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ. DOLARDAKİ ARTIŞ GIDA FİYATLARINA HENÜZ TAM OLARAK YANSIMADI. BİR KİŞİNİN GEÇİM MALİYETİ 1.750 TL/AY
Döviz kurundaki değişim ülke ekonomisindeki izlenmesi ve değerlendirilmesinde önemli bir veri olmaktadır. Kurdaki değişim başta fiyatlar olmak üzere birçok alanı doğrudan etkilemektedir. Son günlerde döviz fiyatındaki meydana gelen artış -bir gösterge olarak algılanmasına karşılık- gıda fiyatlarına henüz yansımadı. Ancak piyasanın beklentisi önümüzdeki günlerde artış olacağı yönünde oldu.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) yirmi dokuz yıldan bu yana her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması, çalışanların karşı karşıya oldukları geçim şartlarını ortaya koymaktadır.
TÜRK-İŞ Araştırmasının Kasım 2016 ayı sonucuna göre;
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.416,83 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4.615,10 TL olmuştur. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 1.750,31 TL olarak gerçekleşmiştir.
Dört kişilik bir ailenin “insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi” sağlaması için yapılması gereken toplam harcama tutarı yılbaşına göre 103 TL artmıştır. Bu tutarın 32 TL’si gıda fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmıştır. Kasım ayı itibariyle aylık gıda harcaması tutarı bir önceki aya göre 12 TL artmıştır. Aylık yaşam maliyetindeki bir aylık artış ise 38 TL olmuştur.
Halen tek bir işçi için hesaplanan ve buna göre kesinti yapılan ülkede geçerli olan net asgari ücret 1.300 TL olmasına karşın, TÜRK-İŞ tarafından bekar bir işçi hesaplanan tutar günümüzde aylık net 1.750 TL olmuştur. Aile durumu dikkate alınmadan sadece bir kişinin yapması gereken harcama tutarı ile mevcut asgari ücret arasındaki fark ücretli çalışanların geçim koşullarını yansıtan önemli bir gösterge olmaktadır. Aradaki fark giderilmeden var olan asgari ücrete hedeflenen enflasyon temel alınarak birkaç puan üzerinde ücret zammı yapılması yoksulluğun sürmesi anlamındadır.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2016 Kasım ayı itibariyle şöyle gerçekleşmiştir:
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,82 oranında artış göstermiştir. Yılın ilk onbir ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 2,28 oranındadır. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 1,89’dır. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 4,83 olarak hesaplanmıştır.
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Kasım 2016 itibariyle şu şekilde bir değişim göstermiştir:
Süt, yoğurt, peynir grubunda; süt ve peynir fiyatı genel ortalama olarak değişmemiş, ancak yoğurt fiyatı biraz artmıştır. Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; kıyma et ve kuşbaşı et ile tavuk ve sakatat fiyatı geçen aya göre aynı kalmıştır. Balık fiyatındaki artış devam etmiştir. Yumurta fiyatı ise biraz gerilemiştir. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı mercimek, barbunya) fiyatı genelde –şimdilik- aynı kalmıştır. Yaş sebze-meyve grubunda bu ay 18’i sebze ve 10’u meyve olmak üzere toplam 28 ürünün fiyatı hesaplamaya dahil edilmiştir. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazardaki mevsim ürünleri esas alınmış ve ürünlerin tek tek ağırlığı yerine genel meyve-sebze tüketimi miktarından hareket edilmiştir. Geçtiğimiz ay 3,63 TL olarak hesaplanan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 3,55 TL olmuştur. Bu gerilemede, özellikle mevsim ürünlerinin ağırlığı artan meyve fiyatları etkili olmuştur. Meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay 3,30 TL (geçtiğimiz ay 3,63 TL) olarak hesaplanmıştır. Sebze ortalama kilogram fiyatı ise bu ay 3,69 TL (geçen ay 3,63 TL) olarak tespit edilmiştir. Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; bu ay yine önemli bir fiyat değişikliği tespit edilmemiştir. Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, margarin ve zeytinyağı fiyatı değişmemiş, ayçiçeği yağı fiyatı ise biraz gerilemiştir. Siyah zeytin fiyatı aynı kalmış, yeşil zeytin fiyatı ise ortalamada biraz artmıştır. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinde fındık fiyatı biraz gerilemiş, fıstık fiyatı ise artmıştır. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünleri fiyatı bu ay yine değişmemiştir. Benzeri şekilde şeker ve tuz fiyatı da aynı kalmıştır. Bal ve pekmez fiyatı aynı kalmış, reçel fiyatı artmıştır. Çay fiyatı değişmemiş, ıhlamur kilogram fiyatı ise on lira artmıştır.
Bu gelişmeler sonucu, Konfederasyonun derlediği fiyatlarla oluşturulan gıda endeksindeki gerileme eğilimi devam etmiştir. TÜRK-İŞ Gıda Endeksi ile TÜİK Gıda Endeksi ve TÜİK Tüketici Fiyatları Endeksi’ndeki değişimin ortalama yıllık artış olarak izlendiği aşağıdaki grafikte de görüleceği üzere, son aylarda gıda fiyatları tüketici fiyatlarının altında bir seyir izlemektedir.
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.
TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat, gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.
Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.
Bu bültenle, Aralık 1987’den bu yana yapılan araştırmada 29 yıl geride kalmıştır.