Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5.105,71 TL oldu.
ASGARİ ÜCRET ASGARİ GEÇİME BİLE YETMİYOR…
BİR KİŞİNİN AYLIK GEÇİM MALİYETİ 1.949 TL’YE YÜKSELDİ.
DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 1.567 TL, YOKSULLUK SINIRI 5.106 TL OLDU.
MUTFAK ENFLASYONU AYLIK YÜZDE 1,50 ve ON İKİ AYLIK YÜZDE 10,63 ORANINDA…
TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) tarafından otuz yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması “insan onurunun gerektirdiği yaşama şartları” için gerekli harcama tutarını ortaya koymaktadır.
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2017 Kasım ayı sonucuna göre:
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.567,45 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5.105,71 TL oldu. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 1.948,56 TL olarak gerçekleşti.
TÜRK-İŞ hesaplamasına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı geçtiğimiz aya göre 33 TL, yılbaşına göre 135 TL ve geçen yılın aynı ayına göre 151 TL artış gösterdi. Yoksulluk sınırı tutarı ise son bir ayda 75 TL, yılbaşına göre 441 ve geçen yılın Kasım ayına göre 491 TL arttı.
Önümüzdeki ay, 2018 yılında ülkede geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi için çalışmalar -mutat olduğu üzere- yürütülecektir. Halen aile bireyleri dikkate alınmadan, tek bir işçi için hesaplanan aylık net asgari ücret 1.404 TL olmasına karşın, TÜRK-İŞ tarafından bekar bir işçi için hesaplanan yaşam maliyeti günümüzde aylık net 1.949 TL’ye yükselmiştir. Aile faktörü dikkate alınmadan sadece bir kişinin yapması gereken harcama tutarı ile mevcut asgari ücret arasındaki fark ücretli çalışanların geçim koşullarını yansıtan önemli bir gösterge olmaktadır. Aradaki fark giderilmeden var olan asgari ücrete hedeflenen enflasyon temel alınarak aynı oranda veya birkaç puan üzerinde ücret zammı yapılması yoksulluğun sürmesi anlamındadır.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2017 Kasım ayında şu şekilde gerçekleşti:
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,50 oranında arttı. Yılın ilk onbir ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 9,45 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 10,63 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 8,35 olarak hesaplandı.
TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları endeksi alt grubunda yer alan gıda fiyatları endeksindeki gelişim aylar itibariyle aşağıdaki şekilde olmuştur:
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Kasım 2017 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:
Süt, yoğurt, peynir grubunda; geçtiğimiz ay yapılan fiyat artışı sonrası bu ay ürün fiyatlarında kayda değer bir değişiklik tespit edilmedi.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; beklenen ithalat gerçekleşti ve “belirli marketlerde” etin kilogram fiyatı üç-beş lira civarında geriledi. Ancak kasap ve bazı marketlerde etin fiyatı -kıymada yapılan düşük tutardaki indirim dışında- aynı kaldı. Hesaplamada dikkate alınmayan biftek kilogram fiyatı 58,80 TL ve bonfile 72,90 TL olarak tespit edildi. Sakatat ürünleri (dana ciğer, yürek, böbrek) ile tavuk fiyatı bu ay değişmedi. Balık fiyatı da -hamsi fiyatındaki gerileme dışında-genelde aynı kaldı. Yumurtanın tane fiyatı 9 kuruş arttı. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatı aynı kaldı.
Yaş sebze-meyve fiyatları bu ay ortalamada -sebze fiyatlarındaki artışın da etkisiyle- yükseldi. Ortalama sebze-meyve fiyatı geçen ay 3,65 TL iken bu ay 3,72 TL olarak hesaplandı. Geçtiğimiz ay 3,61 TL olarak hesaplanan sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 3,98 TL oldu. Meyve ortalama kilogram fiyatı ise 3,70 TL’den 3,24 TL’ye geriledi.
Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketimi toplam miktarından hareket edildi.
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; gramajını düşürerek ekmek fiyatını belirleme tartışmaları devam etti ve fakat fiyat -henüz- değişmedi. Pirinç fiyatında artış görülürken un ve irmik fiyatı değişmedi. Makarnada fiyat ayarlamaları bu ay devam etti.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ve margarin fiyatı geçen ay görülen artışın ardından değişmedi. Zeytinyağı fiyatı artarken ayçiçekyağı fiyatı ise aynı kaldı. Zeytin (siyah-yeşil) ortalama fiyatı da değişmedi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden fındık hariç diğerlerinin fiyatı arttı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünleri fiyatı ise aynı kaldı. Pekmez, bal, reçel ve şeker ile çay ve ıhlamur fiyatı da değişmedi. Salça fiyatı yine aynı kaldı.
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.
TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat, gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.
Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.
1987 Aralık ayından bu yana yapılan araştırma, bu bültenle 30 yılı geride bırakmaktadır. TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. Ancak TÜRK-İŞ başlangıcından bu yana fiyatları çarşı-market dolaşarak doğrudan piyasadan almaktadır. Bu yönüyle bağımsız ve özgün çalışma özelliğini korumaktadır.