Bir takım temaslarda bulunmak üzere Manisa’nın Soma ilçesinde bulunan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, Soma Maden Şehitliğini ziyaret ederek şehitlerin kabirlerine karanfil bıraktı. İlçe programı kapsamında Türkiye Maden İşçileri Sendikası Soma Şubesi’nde yönetim kurulu üyeleri ve maden işçileriyle görüştü.
Programa Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin AKÇUL, Tarım-İş Sendikası Genel Başkanı İlhami POLAT ile Soma’da bulunan Maden-İş Sendikası şube başkanları ve şube yönetim kurulu eşlik etti.
“SOMA’YA İLİŞKİN İÇİMİZE SU SERPECEK BİR KARAR ÇIKMADI”
Genel Başkan ATALAY, Soma’da 301 maden işçinin şehit olduğu maden kazasının üzerinden 10 yıl geçtiğini ve bu konuda mahkemelerden madenci yakınlarının gönlüne su serpecek bir karar çıkmadığını savundu.
Dava dosyasının Anayasa Mahkemesince inceleneceğine dile getiren ATALAY, “Biz burada mağduruz. 301 kardeşimizin evladı, ailesi var. Şimdi dava Anayasa Mahkemesinde. Dünya’da mahkemeler sorun çözer, maalesef mahkemeler bizim ülkemizde sorun çıkartıyor.” dedi.
Kayıpların geri getirilemeyeceğini vurgulayan ATALAY, “Her seferinde ‘Bu son olsun.’ diyoruz, maalesef son olmuyor. Bu kardeşlerimizin çocukları o zaman 1 yaşındaydı, şimdi 10 yaşında. Hukuk dünyanın her yerinde kadını korur, emeği korur. Bu yazılmayan bir kuraldır. Bununla ilgili verilen karardan toplumun tamamına yakını rahatsız. Onun için anayasa mahkemesi bu kararı bir an önce incelesin detaylı şekilde. Biz de önümüzü görelim.” diye konuştu.
“VERGİ İLE İLGİLİ BİR DÜZENLEME YAPILMASI GEREKİYOR. ASGARİ ÜCRETİ ZAMANINDA KONUŞMAK LAZIM”
Esas problem vergi. Bu konu ile ilgili bir düzenleme yapılması ve sabitlenmesi gerekiyor. Biz asgari ücreti 40 senedir senede bir kere yapıyorduk fakat son 2 senedir senede 2 kere yapıyoruz. Sebebi de şu; ülkedeki enflasyon. Koronavirüs salgınında sonra artan enflasyon ile birlikte son iki yıl içerisinde Temmuz ve Aralık ayında asgari ücreti belirliyoruz. Geçmişte kanun gereği temsil noktasında komisyon içerisinde TÜRK-İŞ’ten sendikalarımız oluyor; dedik ki bu sene orada o masada dört tane asgari ücretli işçi olacak. Onlar bu parayla nasıl geçinemediklerini komisyonda anlatacaklar. Bunu da Kasım ayının sonunda komisyonda tespit edeceğiz. Asgari ücretli bizzat orada oturacak ve kendi konumunu anlatacak. Asgari ücret konusu konuşulduğunda maalesef ülkemizde ete, süte, kiraya her şeye her yere zam geliyor. Şu anda asgari ücreti evet desen imzalasan, Şubat’ın 1’inde eline geçecek asgari ücret maaşı. Şu anda Şubat’ın 1’ine iki buçuk ay kadar bir zaman var. O zamana kadar vakti gelmeden konuşmanın bir anlamı yok. Zamanında konuşmak lazım.” ifadelerini kullandı.
“TAŞERON MESELESİNİ KİMSE KONUŞMUYOR”
Bundan 5 sene evvel 696’yla ilgili 700 bine yakın arkadaşımız kamuya geçti. Seçimden evvel iktidarı muhalefeti herkes söz verdi. O zaman dediler ki biz taşeron meselesini çözeceğiz. Seçim bitti şimdi taşeron meselesini kimse konuşmuyor, biz konuşuyoruz. Televizyonlarda, gazetelerde bütün her yerde bütün partiler söz verdi ama maalesef bugüne kadar bununla ilgili müspet bir cevap alamadık. Bugün Karayollarında, Enerji Bakanlığında her yerde var bu taşeron meselesi. Aynı yerde çalışan işçilerden biri ikramiye alıyor diğeri almıyor, biri yemek yiyor diğeri yemiyor. Birinin sosyal hakkı var diğerinin yok. Burada huzur bulmak burada iç barışı sağlamak mümkün değil. Soma’ya bakıldığında dört tarafı işçi olan bir yer. Burada taşeron ülkenin başına bela oldu. Taşeron nedir; bugün için devlette maliyeti neyse, bizim işçilere versinler biz bunun altına imza atarız.” dedi.