Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Genel Başkan Atalay, " HP'nin işçilerin çalışma şartlarına yönelik bazı kanunları Anayasa Mahkemesi'ne götürmesinden dolayı duydukları memnuniyeti ve bu nedenle teşekküre geldiklerini söyledi. Ermenek'teki maden faciasıyla ilgili görüşlerini de ılıçdaroğlu ile paylaşma imkanı bulduklarını ifade eden Atalay, "Sayın Genel Başkan'a ifademiz şu oldu; 'inşallah rmenek'te arkadaşlarımızın bugün çıkmasını umut ediyoruz.' Tabii yaşama umutlarının çok az olduğunu düşünüyorum.Biran evvel imkan olsa da bu arkadaşlarımız sağ çıksa, ama öyle bir şey gözükmüyor" dedi.
Bu kazaların son bulmasına yönelik temennilerini her gün dile getirdiklerini vurgulayan Atalay, şunları kaydetti: "Ama maalesef 'fakire, fukaraya ucuz kömür vereceğiz' diye o ocaklarda insanlar can vermeye devam ediyorlar. Bununla ilgili Sayın Genel Başkanla kanaatimizi paylaştık. Enerji akanlığı'na bağlı MİGEM diye bir kurum var. Türkiye'deki bütün madenlere bu kurum bakıyor. Kömür ocaklarının dışında sulara, taşlara bakıyor. Bunların taşra teşkilatı yok. Bunları Ankara'dan idare etmeniz, denetlemeniz mümkün değil. Denetlemediğiniz zaman işte böyle iş cinayetleri ortaya çıkıyor. Özellikle rmenek'i görmeyenler, bir gördüğü zaman, ben dünyada öyle kötü bir maden ocağı olduğunu düşünmüyorum. O eğimden aşağı insan insin çıksın 400 basamağı, bir daha hiçbir iş yapmaya gerek yok. Bunların sorumlularının biran evvel bulunmasını, özellikle ocağı işleten firma, 1987'den beri o ocağı işletiyor. Ondan evvelde ocağın üst kısmındaki kömürü alıyor. Şu anda kazanın, cinayetin sebebi, yukarıda boşalttıkları kömür rezervlerinin içi su dolmuş. Bunların doldurulması gerekiyordu. Buna MİGEM, Enerji Bakanlığının bakması gerekiyordu, ama maalesef doldurulmadı, aşağı 50 metre, 12 bin ton su, hala çamur içinde oradaki insanlarımız çıkmadı."Atalay, rmenek'teki faciada sorumluların cezalandırılmasını isterken, bu kazanın son olması temennisini de tekrarladı. Karayollarında, sağlıkta çalışan 10 bine yakın üyeleri olduğunu ve argıtay'ın 3 yıl önce bunların kadroya alınmasına yönelik karar verdiğini hatırlatan Atalay, bu işçilerin durumunu da ılıçdaroğlu'na aktardıklarını söyledi.
