Çanakkale zaferi, inanç ve kararlılığın yarattığı eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. En zor koşullar içinde bir milletin yeniden doğuşu, şahlanışıdır. Çanakkale zaferi “bitti “denilen bir milletin kendisini dünyaya bir kere daha ispat ettiği, istiklal mücadelesinin mayasının çalındığı, yeni zaferlerin müjdesini taşıyan bir ana rahmidir.
Çanakkale Zaferi, o tarihin en donanımlı düşman ordusunun, galibiyeti kesin gören sözde kahraman komutanların yenildiği, tarihin bir kere daha döndüğü, Mehmetçik eliyle bir kere daha düzeltildiği dönüm noktasıdır.
Çanakkale zaferi, Türk Milletinin üstündeki kara perdeyi yırttığı, kendilerini “galibiyetin mümessili” sayan devletler karşısında inançla başını dikleştirdiği, on binlerce şehit ile hakka yürüdüğü destanın adıdır.
Çanakkale boğazında düşmana geçit vermeyen bu zafer, Mustafa Kemal Atatürk’ü de Türk Milletine armağan etmiştir. Kara savaşlarıyla devam eden ve birbirinden yüksek inanç ve kararlılık örnekleriyle dolu savaşların her biri ayrı ayrı önemlidir. Bu savaşlar, Türk Milletinin ruhunda derin iz bırakan Balkan Harbi yenilgisinin izlerini de silip atmış, Milletimizin yeniden özgüvenini kazanmasına imkan vermiştir.
Çanakkale zaferinin 100. Yılını idrak ederken o ruhun ve inancın gücünü damarlarımızda yaşatıyor olmanın huzuru içinde geleceğe güvenle bakıyor, birlik ve beraberlik içinde olduğumuzda aşamayacağımız hiçbir engel olmadığının bilinmesini istiyoruz. Çanakkale Zaferi ile başlayan ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne ulaşan zaferler dizisini Türk işçileri olarak sürdürmek için kararlıyız.
Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Çanakkale savaşlarının şehit ve gazi kahraman askerlerini rahmetle, minnetle anıyor, o büyük asker Mehmetçiğin asil kimliği önünde saygı ile eğiliyoruz.
